17 Mayıs Cuma 2024
3 yıl önce

TESK Genel Başkanı Palandöken: Market genelgesi ile fırsatçılığa son verildi

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yazılı açıklamasında, söz konusu genelge kapsamında marketlerde temel gıda, ilaç ve temizlik ürünlerinin dışındaki ürünlerin satışına izin verilmeyeceğini anımsattı. Tam kapanma sürecinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili usul ve esasların yeniden belirlenmesinin esnaf ve sanatkar adına sevindirici bir karar olduğuna işaret eden Palandöken, "Market genelgesi ile fırsatçılığa son verildi. Haksız bir uygulama ortadan kalktı" değerlendirmesinde bulundu. Palandöken, marketlerde bazı ürün gruplarının satışının yasaklanmasının yalnızca fiziksel ortamda gerçekleştirilen alışveriş için geçerli olduğunu, buna karşın internetten satışların devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti: "Marketlerin internet satışlarına da kısıtlama getirilmeli. Bu konuda bulunduğumuz taleplerin takipçisi olacağız. Taleplerimizin dikkate alınarak haksız rekabetin ortadan kalkmasında başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'ya, Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş'a ve emeği geçen herkese esnafımız adına teşekkür ediyorum."

3 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli: İsrail yaptıklarının bedelini ödemelidir

MHP Genel Başkanı Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in ramazan ayında Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da terör estirdiğini, uluslararası toplumun gözü önünde insanlık suçu işlendiğini bildirdi. Filistinli sivillere hiçbir inancın kabullenmeyeceği baskı, dayatma ve şiddet uygulandığını belirten Bahçeli, şunları söyledi: "Harem-i Şerif'in statüsünü hedef alan, Müslümanların haremi ismetine kasteden İsrail'in uluslararası hukuka aykırı eylem ve politikaları, sabırları, sınırları ve sinirleri aşacak boyuttadır. İsrail'i kınıyor, katlettiği masumlara Allah'tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Arap Ligi başta olmak üzere, Avrupa Birliği'nden (AB) ABD'ye kadar birçok ülke ve çevreden cılız kınama mesajlarından başka müessir ve müdahaleci hiçbir tepki de görülmemiştir. Bu kapsamda uluslararası kamuoyunun trajik gelişmeler karşısındaki tutumu ve suskunluğu kaygı verici niteliktedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acil toplanma kararı yeni bir oyalama sürecini başlatmamalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı'yla Arap Ligi'nin somut ve caydırıcı adımlar atması, Filistin'in kanayan yarasını pansuman tedavilerle geçiştirmekten uzak durması yegane öncelik olmalıdır. İsrail yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir." "MESCİD-İ AKSA İNANCIMIZIN İFFETİ, KIBLEMİZİN İLKİDİR" Bahçeli, Müslüman Türk milletinin Kudüs'ün çiğnenmesine, mescitlerin silahların gölgesinde tutulmasına tahammül etmeyeceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "İsrail hükümeti mukaddesatımıza ve Müslümanların ibadet haklarına saldıracak kadar barbardır, vandaldır, vahşidir. Mescid-i Aksa'ya yapılan saygısızlık kesif ve kategorik bir düşmanlıktır. İsrail'in bu şeytani politikaları dinler ve medeniyetler arasındaki uyum ve denge arayışlarına hem darbe hem de yeni cepheleşmelerin davetçisidir. Kudüs demek İslam'ın onuru demektir. Kudüs demek üç semavi dinin barış ve kardeşlik içinde yaşadığı kutsal belde demektir. Müslümanların Kudüs'ten tasfiye, tahliye ve tecrit edilmesi Orta Doğu'nun, hatta tüm dünyanın koronadan daha şiddetli bir yıkıma sürüklemesine yol açacaktır. Kudüs, siyasi ve Siyonist hesaplara kurban edilemeyecektir. Olayların önü alınmazsa dünya, sonu ve sonucu dehşetle pekişmiş yeni bir girdabın içine savrulacaktır. Mescid-i Aksa inancımızın iffeti, kıblemizin ilkidir. Türk milleti hafızasında yıllardır hasretle ve hüzünle taşıdığı Kudüs'ün teslimine göz yummayacak, bu rezalete seyirci kalmayacaktır." "SEÇİMLER 2023'TE YAPILACAK" Bahçeli, Türkiye'nin erken seçim gündemi olmamasına rağmen; ısrarla, inatla, iddiayla 'seçim olacak' diyenlerin olduğunu anımsatarak, şu ifadelere yer verdi: "Cumhur İttifakı'nın ortak ve sarsılmaz kararı açıktır. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır. CHP'den İP'e, HDP'den diğer sipariş ve kumandalı partilere kadar bütün siyasi aktörler hesabını buna göre yapmak durumundadır. Tezvirat müelliflerinin erken seçim dayatması beyhude çabadır. Millete hizmeti değil hezimeti reva gören zillet ittifakının içine düştüğü yozlaşma ve çaresizlik acınacak seviyelerdedir. CHP'nin Dersim isyanından özür dileme sırasına girmesi, yüzleştik, helalleştik hezeyanları bir bakıma aziz Atatürk'ün eserlerine ve emanetlerine tam bir ihanet olarak karşımızdadır. Kılıçdaroğlu'nun terörist Demirtaş'ın haksızlığa uğradığını ifadeyle birlikte HDP'yi siyasal hayatımızın vazgeçilmez unsuru olarak tanımlaması terör örgütüyle suç ortaklığını teşhir etmiştir. Bölücülüğün siyasi ayakları alenileşmiştir. CHP yönetiminin Cumhuriyet'in kuruluş rotasından sapması hem kendi tarihine hem de milletimizin hükmü şahsiyetine dış bağlantılı operasyondur." "TÜRKİYE'DE ÇETELERİN HÜKMÜ BİTMİŞTİR" Bahçeli, Türkiye'nin Parlamenter Sistemi denediğini, ancak kargaşadan ve krizden başka bir netice alamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Parlamenter Sistem, siyasi anlaşmazlıkları tırmandırmış, kısa ömürlü koalisyon hükümetleriyle ülkemize enerji ve zaman kaybettirmiştir. Türk milletinin istikbale yönelik irade ve mesajı Parlamenter Sistem'in muazzam bir yönetim reformuyla aşılması demek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani Türk Tipi Başkanlık Modeli'dir. Eskiye dönüş uçurumdur. Parlamenter Sistem ezberlerinin ardındaki niyet Türkiye'nin yükseliş ve büyüme isteğini engellemektir. CHP ile İP'in mafyalaşmış siyasetten bahsetmesi hezeyandır. CHP'nin uyuşturucu baronlarıyla nasıl içli dışlı olduğunu biraz hafıza tazelemesi yapanlar hemen göreceklerdir. Asıl mafya, asıl kanun kaçağı, asıl millet düşmanı terör örgütleriyle el ele verenlerin bu kapsamda ne konuşmaya yüzleri ne de insan çıkacak halleri vardır. Cumhur İttifakı'nı mafya ile ananlar bozuk maya ve mizaçlarına boyun eğmişlerdir. Türkiye'de çetelerin hükmü bitmiştir. Hukukun üstünlüğü varken mafyanın varlığı düşünülemeyecektir. Türkiye'de mafya düzeni değil, milletin egemenliği hakimdir. Bilhassa terörle mücadelenin kahramanca ve üstün başarıyla yürütüldüğü, şehit ve gazilerimizin eşsiz fedakârlıklarıyla milli güvenliğimizin emniyete alındığı bir süreçte, teröristlerin korkulu rüyası değerli komutanlarımızın manşetlerle lekelenmeye çalışılması düşmanca bir tertiptir. Askeri operasyonların azimle icrasından korkan işbirlikçilerin Türk Silahlı Kuvvetlerimizin şerefli komutanlarına ve emniyet güçlerimize iftira atması aşağılık bir komplodur." "ÖNERİMİZ CUMHURBAŞKANIMIZIN TAKDİRİNE SUNULDU" Bahçeli, 100 maddelik anayasa önerisinin de bugüne kadar yalnızca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgi ve takdirine sunulduğunu hatırlatarak, "Bunun dışında metni ne eline alan ne gören ne de okuyan olmuştur. Kaldı ki değerli ve saygın anayasa çalışmamızın bütününe nüfuz etmeden karalamak, kötü göstermek art niyetliliktir. Siyaset er meydanıdır. Varsa bir çalışması bulunan, varsa bir hazırlığı olan çıkıp milletimize açıklamalıdır. Daha bir sayfasını okumadıkları anayasa öneri metnimizi önyargılarla tenkit etmek, toptancı mantıkla reddetmek, hayal mahsulü isnatlarda bulunmak Türkiye'nin dağılan, çözülen, marjinalleşen, perişanlık yaşayan çapsız muhalefet anlayışının belgeli vesikasıdır. CHP Genel Başkanı, 'amaç gündem değiştirmektir' diyerek hiç kimseyi şaşırtmamıştır. İP'in ahlaken sorunlu ve ayıplı yorumu ise siyasi iflasın tam bir ilamıdır. Saadet Partisi Genel Başkanı'nın 'millet karnını doyurma derdinde, ne anayasası' ifadesi de gaflettir" ifadesini kullandı.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli: CHP kendine baksın, biz mafyayı tanımayız

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar: Salgın hastalık bütün ezberleri bozmakla kalmamış yeni bir dünyanın kapılarını aralamıştır. Ekonomi, siyasi ticaret ağları önümüzdeki yıllarda daha net görülebilecek bir sürece girmiştir. Gelişmeleri lehimize çevirmek için hazırlıklı olmalıyız. Birlik ve dayanışmanın yanında fazilette önemlidir. Siyasi hesap hataları ile felaket tellallığı yapmak sorumluluk bağdaşmayacaktır. Zillet ittifakı salgından menfaat sağlama çabasındadır. Musibetten çıkar devşirmeye çalışanların siyasetleri hastadır. Türkiye’nin salgın sürecini başarılı yönettiğini söylemek gerekir. Toplumun her kesimin beklentisi vardır ve makuldür. Türkiye’yi yöneten irade tüm imkanları seferber etmiştir. Kovid-19 hepimizin ana meselesidir. Yapıcı muhalefet yapmak gerekir, CHP bozguncudur. "DEVLETİN UYGULAYACAĞI HER TEDBİRİ DESTEKLİYORUZ" Kahramanca çalışan doktorlarımıza güveniyoruz. Tedbirleri gevşetmeden Kovid-19’u inşallah hayatımızdan çıkaracağız. MHP olarak devletin her kararı, uygulayacağı her tedbiri destekliyoruz. 19 MAYIS AÇIKLAMASI Yarın 19 Mayıs'ı koronavirüs şartlarının kısıtı altında kutlayacağız. 19 Mayıs aynı zamanda tam bağımsızlığa giden sürecin ilk halkasıdır. Bu yolculuk sönmek üzere olan umutları canlandırmıştır. 19 Mayıs ruhu milli onurun dirilişi, milli devletin doğuşu, akıl, sağduyu ve vizyonun adıdır. Vatanımıza göz diken emperyalist vahşilik ilk cevabını Samsun'dan almıştır. 19 Mayıs haine, alçağa yıldırım gibi çarpan Türk'ün kudretli yüzüdür. 102 yıl önce durup teslim olanlara karşı kıyama geçilmiştir. İlk adım bitmemizi, tükenmemizi projelendiren zalimleri İzmir'e kadar kovalayan kahramanlığın şahlanışıdır. 30 Ekim 1918'den itibaren önümüze kefen koydular. Türk düşmanları kazan kaldırmıştı, teslimiyetçiler kaybımıza umut bağlamıştı. Batı hayranları kuyumuzu kazıyorlardı. Kısaca dünya alem üzerimize gelmişlerdi. Türk milleti tıpkı bugün gibi asla vazgeçmedi. Bu azim ve dirayet bize bağımsızlık hediye etti. Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin nefesi yetmeyecektir. Gerekirse 102 yıl önceki adımı bir kez daha atarız, yeniden Kocatepe'ye karargah kurarız. Yetmezse soluğu İzmir'de alırız önümüzde ne kadar hain varsa denize dökeriz. Dün başardık bir kez daha başarırız. Kendimize güveniyoruz. En az dün kadar bugün de lazım olan aynı ruh ve duruşun Türk gençliğine kazandırılması önemlidir. Geleneksel bağların hızla koptuğu, dilini, tarihini, kültürünü ve çağını yeterince belirlememiş bir gençliğin milletimize katkı sağlaması beklemek fazla iyimserlik olacaktır. Sorumlulukların bilincinde olan gençliğin yetişmesi halinde cumhuriyetimizin bekası güvenceye kavuşmuş olacaktır. Kalbinde Türkiye sevgisi olan herkes duruşunu ve tarafını belirlemek zorundadır. Türkiye'nin milli devlet niteliği, üniter yapısı, toprak bütünlüğü her türlü tartışmanın üzerindedir. Türk milleti kimliğinde birleşerek milli varlığa vücut veren bütün vatandaşlarımızı milletimizin eşit parçası olarak görüyoruz. Ayrılıkta, bölünmede, dağılmada, küçülmede, çözüm ve mutabakat aramamız mümkün değildir. Sonu ağır olacak hesap hatasına da hiç kimse düşmeye heves etmemelidir. CHP ve işbirlikçileri tehlikeli yolda ilerlemekte ısrar ederlerse, bunun siyasi bedelini de göze almak durumunda kalacaklarını üstüne basa basa hatırlatmak istiyorum. Kılıçdaroğlu'nun terörist Demirtaş'ın haksızlığa uğradığını söylemesi bir dil sürçmesi olarak dahi kabul edilemez. HDP ile yatmış PKK ile uyanmıştır. Bu Kılıçdaroğlu'nun alnına kazınmıştır. CHP yönetimi HDP'nin arka bahçesidir. "CHP KENDİNE BAKSIN, BİZ MAFYAYI TANIMAYIZ" Türk milleti bu zillet diline müstehak değildir. CHP ile İP, HDP'nin acil servisine dönüşmüştür. 'HDP'lilere bakanlık verilir' sözleri bize göre malumun ilanıdır. Bakanlık müjdesi veren CHP, PKK'yı devlet yönetimine taşıyacak kadar bu milletten uzaklaşmıştır. Terörle mücadelenin kararlılıkla icra edildiği bir dönemde HDP'ye destek vatana kast etmektir. Zulüm yapanla zulme sessiz kalan zalimdir. CHP Genel Başkanı bize kalırsa önce kendine bakmalı, terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, anlamayız. Çeteler, CHP'nin yoldaşıdır. TERÖRLE MÜCADELE SÖZLERİ Nerede terörist varsa orası meşru hedefimizdir. Irak'ın kuzeyinde icra edilen operasyonlar zorlu arazi şartlarına rağmen başarıyla sürdürülmektedir. Sevdamız millettir, aklımız Türkiye'dir. Zilletin terör kadrosuna her yer mezar edilecektir. Hiçbir şer odağı boşuna uğraşmasın, bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, vatan bölünmeyecektir. İSRAİL'İN GAZZE SALDIRILARI Netanyahu insanlık suçlarını gözünü kırpmadan işlemiştir. Çocuklar kan revan için gömülmektedir. Gazze'de facia, Batı Şeria'da yıkım vardır. Yaklaşık 400 yıl hakimiyetimiz altında olan Kudüs yardım beklemektedir. 1. Dünya Savaşı'nda Suriye-Filistin cephesindeki yenilgimizin ardından Kudüs'ten çekilmiştir. 104 yıldır Kudüs bize hasret, biz Kudüs'e hasretiz. Kudüs demek tarih demektir. Şiddetle yağmalanmaktadır. Kudüs'ün kaderi 3 semavi dinin kaderiyle birdir. Meleklerin şehrinde şeytanlar cirit atmaktadır. HZ. Musa'nın 10 emrin 6.sında öldürmeyeceksin hükmü vardır. İsrail hükümeti katletmekten başka bugüne kadar hiçbir şey yapmamıştır. Bir karar aşamasına gelinmiştir. İsrail terörü hazmedilmesi imkansız bir sınırdadır. Böyle giderse, vahşet durmazsa ya küresel ya da bölgesel bir savaş son tercih olarak karşımıza çıkacaktır. Bütün Müslümanların, herkesin sorunudur. İsrail yönetiminin yayılması politikaları yalnızca bölgesel barış ve istikrarı değil küresel sistemi de direkt tehdit etmektedir. Vahim bir süreç önümüzdedir. İslam ülkelerindeki çarpıklıklar İsrail'in eline koz vermektedir. ABD'nin bir önceki başkanı Trump'ı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması içinden çıkılmayacak bir hale gelmiştir. Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak ilanı BM kararlarının açık ihlalidir. ABD'nin soysuz politikası BMGK kararlarıyla tezattır. Trump ve yönetimi Ortadoğu'nun hassasiyetleriyle bomba tuzaklamıştır. Önümüzdeki perşembe günü BMGK toplanarak İsrail-Filistin meselesini görüşecektir. Kınama mesajları yayınlanıyor, İsrail'in umursadığı yoktur. Cinayet aynısıyla sürmektedir. Bu oyalamaya nereye kadar tahammül edeceğiz? Türkiye'den başka 1,5 milyonluk İslam aleminin umudu kaldı mı? Askeri mağlubiyetlerle güvensizlik içinde olan İslam toplumları bugün ayağa kalkmayacaksa, bunları yapacak kudreti ne zaman kendinde bulacaktır? Kudüs'ün geleceği herkesi ilgilendirmektedir. İsrail saldırıları derhal bitirmeli, işgal ettiği yerlerden çekilmelidir. Bölgede eşit, adil ve 2 devletli sistemin kurulması için BM harekete geçmeli, caydırıcılığını kullanmalıdır.  Tarihin sesine kulak verilmeli, Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir. Çare olursa biz gidelim, biz koşalım, akan kanı durduralım. Huzur, istikrar ve güvenliği el birliği ile temin edelim. Kudüs'ün her karşısında izimiz vardır. Kudüs bizi bilir, biz Kudüs'ü biliriz. ABD, bunun önünde engelse NATO üyeliğini tartışmaya açalım, Kürecik'i, İncirlik'i boşaltalım gitsin. Onlardan korkan en az onlar gibi olsun.  Hiç kimse olmasa bile, Allah'ın görünmez orduları vardır. Mescid-i Aksa onurumuzdur. Bizim hedefimiz hakka sahip çıkıp şeytanları taşa tutmaktır.

2 yıl önce

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e art arda tepkiler

Akşener'in açıklamalarına tepki gösteren Ömer Çelik, Twitter'da yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: ''İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in Sn.Cumhurbaşkanımız hakkında kullandığı ifadeleri en şiddetli şekilde kınıyoruz. Cumhurbaşkanımızı, yaşlı, kadın çocuk çocuk demeden Filistinli Müslümanları katleden Netenyahu'ya benzetmek siyasi hayatımızdaki en büyük çirkinliklerden biridir. Netanyahu’nun en çok rahatsız olduğu ve İsrail zulmüne karşı küresel ölçekte oluşan bilinç ve farkındalığın mimarlarının başında Sn Cumhurbaşkanımız gelmektedir. Cumhurbaşkanımızı Netanyahu ile yan yana zikretmek sadece Netanyahu’yu sevindirme gayretidir. Filistin davasının en güçlü savunucusu olan Cumhurbaşkanımızı, Filistinli çocukların katilleri ile yan yana getirmek ahlak dışı bir sapmadır. Gazze, Kudüs ve Batı Şeria’da Cumhurbaşkanımız hakkında bu sözü söyleyenin “Filistin düşmanlarına destek veren” bir şey yaptığından kimse şüphe duymaz. Akşener, Cumhurbaskanımız hakkındaki sözlerini Filistinli kadınların ve gençlerin yanında söylesin ve cevabını dinlesin. Cumhurbaşkanımızın temsil ettiği değerler Filistin davasının savunulması, Mescidi Aksa ve Kudüs’ün aziz değerlerinin muhafazası ve statülerinin korunmasıdır. Netanyahu ise bunun tam zıddıdır. İkisini birbirine karıştırmak Netanyahu’nun kara propagandasına destek olmaktır sadece. Sn Cumhurbaşkanımız, Harem-i Şerif'te krizin başladığı andan itibaren Filistin için uluslararası diplomasiyi yürüten, bu amaçla dünya liderleri ile görüşen, uluslararası kurumları harekete geçiren isimdir. Bu mücadeleyi veren Cumhurbaşkanımızla çocuk katili Netenyahu’yu yan yana zikretmek, ancak Cumhurbaşkanımızın Filistin ve Mescidi Aksa için verdiği mücadeleye zarar vermek isteyenlerin gayreti olabilir. Cumhurbaşkanımız içerden ve dışardan yapılan ahlak dışı saldırılara bakmadan mücadelesini sürdürüyor. Gazze’den, Kudüs’ten ve Mescidi Aksa’dan bu mücadele ve Cumhurbaşkanımız için yapılan dualara şahidiz.'' AK PARTİ GENEL BAŞKANVEKİLİ KURTULMUŞ'TAN AÇIKLAMA AK Parti Genel Başkanvekili Numa Kurtulmuş, 'Meral Akşener'i sayın Cumhurbaşkanımız hakkında söylediği izansız sözleri dolayısı ile şiddetle kınıyoruz. Eğer Akşener, Netanyahu’yu birilerine benzetecekse “açık işbirliği - gizli ittifak” yaptıkları masum insanların katili terör örgütünün siyasal uzantılarına benzetsin.' dedi. BAKAN VARANK: YAZIKLAR OLSUN Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 'Filistin’de Erdoğan’a dua eden mazlumların ahı sizi yakar Meral Akşener. Sizin milliyetçiliğiniz kendi ülkesinin liderini azılı bir katille eş tutmak mıdır? Belli ki terör yandaşı partilerle ittifak kurdukça diliniz Kandille uyumlu hale geliyor. Yazıklar olsun!' açıklamasında bulundu. İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ise, 'Bu dilden, bu üsluptan, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı’nı terörist,bebek katili Netanyahu ile aynı kefeye koyan bir siyasetçimizin varlığından, arsızlığından utandım.... Allah kimseyi siyasi hırsları uğruna bu kadar zelil duruma düşürmesin.' ifadelerini kullandı. AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, 'Akşener, siyasî eleştirinin de bir sınırı vardır. Bu Netanyahu benzetmesi ayıptır, kamu vicdanıyla ters düşmektir. Konuşma metninize bunu yerleştirenler size ve Türkiye siyasetine tuzak kurmuşlardır.' dedi.

2 yıl önce

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Rize'deki ikinci durağı Çayeli'nde de protesto edildi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Rize'deki ikinci durağı Çayeli'nde de protesto edildi. İkizdere'deki protesto nedeniyle ilçedeki programını yarıda kesen Akşener Çayeli'nde yuhalandı.

2 yıl önce

Cumhuriyet gazetesi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve suç örgütü elebaşı Peker'i bir tuttuğu karikatürü sildi

Kaçak olarak yurt dışında bulunan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Cumhuriyet gazetesi tarafından övüldü. Gazete, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve suç örgütü lideri Peker'i bir tuttuğu bir karikatür yayımladı. Kemal Kılıçdaroğlu ve Peker'in yan yana çizildiği karikatürde, Kılıçdaroğlu için "ana muhalefet", Peker için "baba muhalefet" denildi. Suç örgütü elebaşına güzellemesi yapan gazete, daha sonra bu karikatürü kaldırdı.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı'nın boynuna tasma geçiremeyecek. Buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecek."

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar: Dünyanın gözü her zaman üzerimizdedir, her dönemde tüm hakikatler bize çevrilmiştir. Maruz kaldığımız muhtelif sorun başlıklarını ele alırken, tarih şuurunun rehberliğiyle kararlarımızı somutlandırmalıyız. Her zaman resmin büyüğünü görmeye odaklanmalıyız. Tutarlı olacaksak başkaca bir seçenek olmadığını bilmeliyiz. Bugüne kadar akıntıya kapılıp onun bunun dolduruşuna gelerek siyaset yapmadık. Dibi görünmeyen sulardan su içmedik, korkuya hiç rehin düşmedik. Türkiye'yi yakın markaja alarak karanlık operasyonlara hedef yapmak için ellerini ovuşturanlara taviz veremeyiz. Tam tersi olursa milletin yüzüne bakamayız. "HERKESİ UYARIYORUM, HEDEF TÜRKİYE'DİR" Telaşa kapılmadan, daha soğukkanlı davranmak mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin çevresindeki sinsi kuşatma sertleşmektedir. Asıl mesele gündemi işgal eden iddiaların hem taraftarlarından hem de cesametinden çok daha ötesidir. Yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, şer kampanyalarına hız vermişlerdir. Herkesi uyarıyorum; hedef Türkiye'dir. Bir tezgah kurulmuştur. Türkiye'nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet maalesef devrededir. Amaç Türkiye'nin itibarını lekelemektir.  Amaç Türkiye'nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir. 6 ay içinde başka bir Türkiye'nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu kaosun bekçisi konumundadır. MERAL AKŞENER'E TEPKİ Asıl bizi düşündüren İP'in Başkanı tarafından üstlenilen provokatörlük rolüdür. Geçen haftaki grup konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır. İP Başkanı'nın bile bile sanki toplumsal huzurluğun fitilini tutuşturmak için Rize'ye gitmesi yalnızca öngörüsüzlükle izah edilemez. Bu şahsın, Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'ye ziyareti baştan ayağa planlıdır.  Esnaf geziyorum diyenler esnafa tekme tokat musallat olmalıdır. İP'in Başkanı ateşle oynamıştır. 1959 Uşak olaylarında oluğu gibi şiddet olaylarının ilk halkası olması için ortaya çıkarılmıştır.  AA muhabirinin ısmarlama sorusu birden bire gündeme oturmuştur. Viranşehir Savcısı'nın durumu da bir başka üzerinde durulması gereken muammalı durumdur. Şaibeli olaylar üst üste çakışmış, biri biterken diğeri başlamıştır. PKK'NIN MAKET UÇAKLI SALDIRILARI PKK, YPG'ye eğitim ve silah desteği veren ülkeler çok tanıdıktır. Alayı dost ve müttefiklikten bahsederler ancak dürüst değillerdir, utanmaları yoktur. Yüzlerine bakınca ar damarlarının çatladığını hemen görürsünüz. Suriye'deki terör kamplarında ne arıyorsunuz? diye sorsanız iblisi bile hayrete düşürecek bahaneleri öne sürerler. Petrol kokusu aldılar mı kan kokusu almış köpek balığına dönerler. "BİZ HER ŞEYİN FARKINDAYIZ" Türkiye haksızlıklara karşıdır, adaletsizliklerin karşısındadır. Küresel emperyalizmin tam olarak karşı kutbundadır. Terörle mücadelede kahramanca devam ederken, bu mücadelenin içinde yer alan asker ve devlet adamlarını itibarsızlaştırma çalışmaları hain bir amaç taşır. Biz her şeyin farkındayız. Şirret kampanyayı görüyor ve takip ediyoruz. Türkiye'nin önünü kesmek için yarış halinde olanlar el ele vermişler, yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir. Tekraren uyarıyorum, oyun büyüktür, oyun kirlidir, çok boyutlu ve çok aktörlüdür. Libya'daki varlığımızın rövanşını almak istiyorlar. Doğu Akdeniz'deki tavizsiz duruşumuzdan korkuyorlar. Bölücü terör örgütü PKK'ya dünyayı zindan etmemizden dolayı üstümüze geliyorlar. Boyun eğmediğimiz için, al bayrağın solmasına müsaade etmediğimiz için deliye dönüyorlar. Terörist elebaşları Sofi Nurettin ile Aydın Şimşek'i gömdük ya, işte bunu hazmedemiyorlar. 104 emekli amirale bildiri yayınlattılar kimse yemedi... Cumhur İttifakı'nı karalayın, Türkiye'yi kötüleyin diye işbirlikçilerine tembihte bulundular, küçük bir azınlık dışında inanan çıkmadı. Çabalar boşuna, hevesler beyhudedir. Türkiye sömürge devleti, karpuz cumhuriyeti, aşiretler koalisyonu değildir. Hiçbir zaman da olmamış ve olamayacaktır. Bir suç varsa, suçluların delil ve belgelerle tespiti yapıldıysa adres bağımsız Türk mahkemeleridir.  "KİMSE İÇİŞLERİ BAKANI'NIN BOYUNA TASMA GEÇİREMEYECEK" İkazen diyorum ki, hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı'nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna kimsenin gücü yetmeyecektir. "TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİ VİDEO KAYITLARLA REHİN ALINAMAZ" Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye'nin gündemi video kayıtlarla rehin alınamaz, sosyal medya iftiraları ile ele geçirilemez. Sayın Binali Yıldırım'ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticareti ile ilişkilendirmek müfteriliktir. Tarafsız kalmak destek vermektir, kimsenin hakkı yok. Konu devletimizin saygınlığı ve bekasıdır. Biden lobisinin zehir saçan lobileri Türkiye Cumhuriyeti'ni düşüremeyecektir. İhanete teşne olanların bu gerçeği akıllarından çıkarmaması tavsiyemdir. Türkiye'yi düğümleyip seçime veya başka arayışlara zorlamak demokrasi düşmanlığının yansımasıdır. Türkiye bir hukuk devletidir.  Türkiye sokakta bulunmadı, harita üzerinde kurulmadı. Bağımsızlık hediye alınmadı, sınırlarımız icazetle çizilmedi, varsa kendine güvenen çıksın karşımıza... Eğer devletimizi, eğer milletimizin tarihi haklarını can pahasına savunamazsak bu beden hepimize haram olsun. Hiç kimse hayal peşinde koşmamalı, içinden geçtiğimiz dönemde herkesin sağduyunun rehberinde hareket etmesi, toplumsal huzurun korunması hususunda sorumlu davranması tarihi bir görevdir. biz hükümetimizin yanındayız. 7 düvelin karşısındayız çünkü biz Cumhur İttifakı'yız. Hep birlikte Türkiye'yiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu farklılaşma üzerine değil kucaklaşma üzerine şekillenmiş, mutabakat sağlanarak yeni devletin dayanakları tesis edilmiştir.  AP'NİN RAPORU Milliyetçi ülkücü hareketi terörle anmak sadece terör sevicilerin harcıdır. Yayınlanan rapor Avrupa değerlerinin inkarıdır. Türkiye eleştirisinin yer aldığı raporu kendilerine iade ettiğimizi, çok net olarak kınadığımızı söylemek boynumuzun borcudur. Rapor bir Haçlı organizasyonudur ve yok hükmündedir.  Çok şükür oradan bakınca ülkücü hareketten rahatsızlık duyulması bizim doğru yolda olduğumuzun göstergesidir. Gelecek ay yıldızlı bayrağın altındadır.  Gün saflarımızı sıklaştırma günüdür. AP'nin kabul ettiği rapor aslında malumun ilanından başka bir şey değildir. Husumet cephesi kalabalıktır. Nefret salgını Avrupa'ya vebadan daha şiddetli zarar vermektedir.

2 yıl önce

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu

"İftiradır, yalandır" AK Parti İstanbul İl Binası önünde açıklama yapan Yıldırım, "Bu kesinlikle iftiradır, yalandır. Şiddetle reddediyoruz. Bizimle uyuşturucuyu yan yana getirmek bize yapılacak en büyük yanlıştır. Tümüyle reddediyoruz. Olsa olsa "çamur at izi kalsın" yönünde bir suçlamadır. Unutmayalım ki ilk çamur atanın elleri kirlenir. Oğlum Venezuela’ya gitmiştir. İddia edildiği gibi ocak, şubat ayında değil, geçen sene aralık ayında gitmiştir. Orada koronavirüs test kiti, maske ve yardım malzemeleri dağıtmıştır. Ziyaret amacı da budur." ifadelerini kullanmıştı. Erkam Yıldırım, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 44 45